19 Nisan 2012 Perşembe




evet,
sabah sekizde uçağım vardı ve eşyalarım okulda kilitli kalmıştı.
okulun etrafında dört dönüp açık kapı pencere bişeyler aradm ama nafile.
kapıya vurdum defaatle ama anlaşılan içerde eşyalrımdan başka kimsecikler yoktu. (evet eşyalarımı adam yerine koyuyorum.)
kampüsteki lojmanlarda oturduğunu bildğim bi hocamız var, ilkokul arkadaşlarımdan ötürü lojmanlara hakimim. 
gittim hocanın kapısını çaldım. sevgili doçentimiz, aa kübra! diyerek  mutfak önlüğüyle karşıladı beni.
e tuhaf duygu.
derdimi anlattım, okul sekreternin diğer blokta oturduğunu onda okulun anahtarının olduğunu söyledi.
okul sekreterinden de pek haz etmem işleri hep yokuşa sürer.
neyse, kızı açtı kapıyı, kimsiniz dedi işte okuldan öğrenci falan fistan..
adama kitli kaldı eşyalarım yola çıkıcam yarın demeye kalmadan çeketini aldı kapıyı çekti, arabasına bindik okula geldik zaten 100mt yer de neyse :D
kapıyı açtı eşyalarımı aldım çıktım. adam bi mütevazı bi daha mütevazı bende bi o kadar şaşkınım tabii.
işte eşyalarıma kavuştum. yarın inşaallah 8de yolculuk var. bugün başıma daha bi ton olay geldi ama uyumam lazım ki uçağı kaçırmayım. 
polis arabasına bindim, ne bileyim olmayan bi yerin adresni sordum ve daha ilginici çok güzel tarif edenler oldu felan :D neyse hadi hepimizi iyi geceler.
istanbul istanbul. 

15 Nisan 2012 Pazar

kafalar karışık




”Düşünüyorum, öyleyse varım.
Oldukça makul.
Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş olduğum sonucu da çıkar: Düşünen bir adamı düşünüyorum.
Düşündüğümü bildiğim için, ben varım.
Düşündüğünü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da varolduğunu biliyorum.
Böylece o da benim kadar gerçek oluyor.
Bundan sonrası çok daha hüzünlü bir sonuca varıyor.
Düşündüğünü düşündüğüm bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum.
Öylese gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum.”

10 Nisan 2012 Salı



Pardon, ben kedi merdiveni satıyorum, evin kedisi ile görüşebilir miyim?